3 Ekim 2015 Cumartesi

Çeribaşı Akmaca Romanların Romanını Yazdı

Sitemiz yazarlarından Cemil Akmaca'nın "Çeribaşı Rüstem Aga" isimli romanı yayınlandı. Türkiye'de bir Roman tarafından kaleme alınan ilk roman olan "Çeribaşı Rüstem Aga", Erzurum'dan yola çıkan göçebe zanaatçı bir ailenin İstanbul Romanları ile kaynaşmasını anlatıyor. Geçimini halen katı atık toplayıcılığı yaparak karşılayan yazar Çeribaşı Akmaca romanı ile Roman toplumu ile ilgili bütün ön yargılara meydan okuyarak, Romanların içinden zor şartlara ve acımasız yoksulluğa rağmen romancılar, şairler ve daha pek çok farklı alanlarda ürün verebilecek yaratıcı aydınlar çıkabileceğini ortaya koyuyor. 



Çeribaşı Akmaca'nın romanının temel karakterleri Erzurum'da yaşayan göçebe zanaatçı bir toplumun mensupları olan Rüstem  Aga ve Mamoş. Karşılarına çıkan gariban gençleri öz evlatları olarak benimseyen bu büyük yürekli asil Çingenelere romanı okurken büyük bir saygı duyuyoruz. Öte yandan Akmaca'nın usta ve gerçekçi anlatımı onların hikayesinin etrafında bizi uzun bir yolculuğa çıkarıyor. Bu yolculuk boyunca İstanbul'da yaşayan farklı Roman gruplarını, Feriköy'de, Çukurbostan'da, Dolapdere'de ve daha nice yerlerde yaşayıp da evleri yıkılan Romanları ve göçebe zanaatçı gruplara mensup başka toplumların mensuplarını, Kağıthane civarında yoksul insanların kurduğu sayısız teneke mahalleyi, gecekondu bölgelerini, Türkiye'nin bir dönemine damgasını vuran siyasal mücadeleleri yakından tanıma fırsatı buluyoruz. Tamamen gerçek olaylara dayanan "Çeribaşı Rüstem Aga" romanı Romanlar ve diğer göçebe zanaatçı toplumlarla ilgili çalışma yapan tüm sosyologların, antropologların ve sosyal tarihçilerin okuması gereken bir başyapıt. Ayrıca İstanbul'un Şişli, Beyoğlu ve Kağıthane ilçelerinin tarihini bu semtlerde yaşayan garibanların bakış açısından okumak isteyen şehir plancıları, mimarlar ve kent tarihçileri için eşsiz bir hazine. 

Çeribaşı Akmaca'nın Romanı bir başlangıç! Kalemine güvenen başka Romanlar onun açtığı yoldan ilerleyecek, kendilerinin ve atalarının kimi zaman acıklı, kimi zaman çaresiz ama onursuzluğa asla yer olmayan destansı öyküsünü anlatacaklar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder