Geçtiğimiz yıl kaybettiğimiz şair, yazar ve Kağıthane Yahya Kemal Romanları çeribaşısı Cemil Akmaca "Kovun Gitsin" başlıklı öyküsünde sıcak mevsimde çeşitli bölgelerde dolaşarak sepetçilik ve demircilik yapan, kışları da şehirdeki evlerinde yaşayan bir Roman kabilesinin güzel kızı Güllü'ye aşık olan Nevşehirli köylü Neco'nun hikayesini anlatıyor. Akmaca gerçek olaylarla kurgunun ustaca harmanlandığı öyküsünde Yeşilçam'da sıkça kullanılan klişelere kendine özgü gerçekçi yaklaşımıyla meydan okuyor.
Güzel bir gündü. Tarlada çalışanlar kendi arazilerini ekmekle meşguldüler. “Buba” diye bağırdı Dilan, on yaşında bir kız. “Ne bağırıyon, ne oldu?” dedi babası. Kara bir adam, elleri nasırlı, ayağında yırtık bir mest. Bağrı açık bir köylü… Dilan “Buba” dedi, “Çingeneler geliyor”. Necati, kısaca Neco derlerdi ona, yüzündeki teri silip aşağıya baktı. “Neredeler göremedim?”. “Orda değil buba, bizim meraya geliyorlar”. Neco yerinden fırladı, “Meraya mı? Orada ne yapacaklar?”. “Ne bilem buba, dur hele gidip bakayım”. Meraya doğru koştu Dilan. Onu koşarken gören öbür tarla sahipleri de peşinden gittiler. Karşıdan on beş yirmi araba göründü. “Ula bunlarda kim ki Neco?”. “Çingenelermiş, bizim meraya doğru giderler”. Tarla sahipleri bir ağızdan, “Olmaz meraya çadır açtırmayız”. “Koş ula, git köye muhtara bildir”. Zayıf çelimsiz Şako koşarak muhtarlığa gitti. Neco, “Hele bir konuşak, belki geçip giderler”.